24 Mayıs 2012 Perşembe
FRANK VE GENİŞLİK ÜZERİNE
Sabaha karşı 4 suları...
Frank şöminenin başında oturmuş şarabını yudumlamaktadır. Kapı açılır ve Frank kapıya doğru döner. Kapıdan içeri giren karısı Isabel'dir ve üstü başı dağınık bir haldedir. Isabel''e kapıya kadar eşlik eden patronu Jeffrey, Isabel ile kucaklaştıktan sonra gider...
Isabel kapının eşiğinde, bir elinde anahtar ve çantası, bir yandan sağ ayaktan çıkmak istemeyen çizmesini çıkarmakla uğraşıyor, bir yandan da önüne gelen saçlarını toplamaya, aynı zamanda sarhoş olduğundan denge kurmaya çalışıyordur (bunların hepsini bir bütün olarak gördüğümüzde günlük hayatta hemen hemen herkesin başına gelen bir an önce içeri girmeyi isteyip de ufak tefek detayların bize mani olmasından dolayı yaşadığımız stres akıllara gelir.). Frank hiçbir şey olmamış gibi, heyecansız, sanki içeri giren herhangi bir yabancıymış gibi aldırmadan, sabaha karşı evine patronu ile son derece samimi şekilde eve gelen karısı değilmiş gibi olabildiğine rahat ve geniş bir şekilde karısıyla konuşmaya başlar...
O esnada Isabel denge kurmaya çalışıp hala ayağından çıkmayan çizmeyi çıkarmaya uğraşırken kapı eşiğinde Frank'e cevap verir...
Frank - Hoş geldin tatlım, terfi mi aldın yine?..
Isabel - Ayy dur dur neler oldu neler...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder