21 Kasım 2012 Çarşamba

MEKTUP


Hoş geldin,

Egonu kapının arkasına as, hafifle; o çok güvendiğin zırhını çıkar, savaşma benimle. Sadece sevişelim zamanın hüküm sürmediği bir yerde!



Kibrini burada bırakmışsın giderken, eskiciye verdim; sana hiç yakışmıyordu...

Sana yeni şeyler almadım. Ama, yeni şeyler yapabilirim. Hani içerisine "sevgi" katılarak yapılan şeylerden...
Biliyorum;
Alışkın değilsin, ben de değildim...
Birbirimize alışmamıştık, böyle duygulara alışmamıştık; birbirimizi, kendimizi kandırmıştık sadece...


Selamı var içimdeki kadının size...
Selamı var içimdeki adamın size...
Selamı var içimdeki çocuğun size...
Selamı var içimdeki ihtiyarın size...


Gel şimdi alışalım birbirimize; önce, alıştıktan sonra kendimize...

Korkma!
Ben kendimi bildim bileli, ki yeni yeni biliyorum kendimi, yorgun bedenime terapi yapıyor ruhum... Gel barışalım...
Birkaç seansımı paylaşabilirim seninle...

Sahi;

Ne zamandır küstünüz siz kendinize...  (?)

Biraz düşün, taşın...
Hatta taşı zihnini daha güzel bir yere...
Birden fazla ve birbirinden farklı pencereleri olsun, aydınlık ve huzurlu olsun, güzel bir yer olsun!

Kafandaki soru işaretleri dönüşmeden önce birer ünleme;
Gel alışalım birbirimize. Ben sana, sen bana; biz bize, siz size...





Güzel bir yerden sevgilerimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder